İSTANBUL (İGFA) – Parkinson; hastaların yüzde 60’ında dinlenme halinde el parmaklarında, el ya da kolda, bazen de ayakta titreme, yüzde 30’unda ise hareketlerde yavaşlama ve uzuv hareketlerinde tutukluk biçiminde belirtiler gösteriyor. Parkinson hastalığının tanısı klinik muayene datalarına dayanılarak konuluyor.
Uzm. Dr. Oğuzhan Onultan, hastalıkta erken teşhisin ehemmiyetinin büyük olduğunu belirtti.
Parkinson hastalığının ilerlemesini yavaşlatabilecek yahut semptomları yönetebilecek tedaviler olduğunu kaydeden Dr. Onultan, erken tanı konulduğunda bu tedaviler daha tesirli olabilir. Erken teşhis, semptomların daha düzgün yönetilmesine imkan tanırken hastaların hayat kalitesini de artırabileceğini söyledi.
Hastalığın semptomları ortasında; REM uykusu bozukluğu ve başka uyku meseleleri, koku alma duyusunun kaybı, bilhassa bir elde titreme, yazının daha küçük olması, hareket etme yahut yürüme zorluğu yahut öne eğik yürüyüş, kabızlık, yüz sözünün kaybı, düşük yahut yumuşak ses bulunduğunu açıklayan Uzm. Dr. Onultan, “Parkinson hastalığının ilerlemesi, bir dizi komplikasyona yol açabilir. Erken teşhis, bu komplikasyonların önlenmesine yahut geciktirilmesine yardımcı olabilir. Bu nedenle, erken belirtiler fark edildiğinde ve hastalıktan şüphelenildiğinde bir nöroloji uzmanına başvurmak gerekmektedir” dye konuştu.
TEDAVİ ŞAHSİLEŞTİRİLMİŞ OLMALI
Hastalığının tedavisinde çoklukla semptomların idaresine odaklanılarak hastanın ömür kalitesinin artırılmasının hedeflendiğini söyleyen Uzm. Dr. Oğuzhan Onultan, “Tedavi ekseriyetle bir multidisipliner yaklaşımı içerir. İlaç tedavisi, cerrahi müdahaleler, fizik tedavi, konuşma terapisi ve öteki rehabilitasyon sistemlerini de içerebilir. Parkinson hastalığının tedavisi şahsileştirilmiş olmalıdır ve bir uzman doktor tarafından yönlendirilmelidir. Tedavi planı, hastanın semptomlarına, yaşına, sıhhat durumuna ve öteki ferdî faktörlere nazaran uyarlanmalıdır” dedi.
Hastalığının tedavi seçenekleri hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Oğuzhan Onultan, seçenekleri şöyle sıraladı:
İlaç tedavisi: Parkinson hastalığının semptomlarını denetim etmek için bir dizi ilaç mevcuttur. Levodopa (L-dopa), en yaygın olarak kullanılan ilaçtır ve Parkinson semptomlarını azaltmaya yardımcı olur. Öteki ilaçlar ortasında dopamin agonistleri, MAO-B inhibitörleri, antikolinerjikler ve amantadin bulunur. Tedavi, semptomların şiddetine ve hastanın yan tesirlere toleransına bağlı olarak kişiselleştirilir.
Cerrahi tedavi: İlaç tedavisine karşılık vermeyen yahut ilaçların yan tesirlerini tolere edemeyen birtakım Parkinson hastaları için cerrahi seçenekler kıymetlendirilebilir. Derin beyin stimülasyonu (DBS) en sık kullanılan cerrahi tedavi usulüdür. DBS, beyindeki makul bölgelere elektrotların yerleştirilmesini ve bu elektrotlardan gelen elektrik sinyallerinin hudut aktivitesini düzenlemesini içerir.
Fizik tedavi ve egzersiz: Parkinson hastaları için fizik tedavi ve sistemli antrenman, kas denetimini artırabilir, dengeyi geliştirebilir, güçlendirebilir ve esnekliği artırabilir. Bu, hastaların günlük hayat aktivitelerini daha bağımsız bir halde gerçekleştirmelerine yardımcı olabilir.
Konuşma ve yutma terapisi: Parkinson hastalığının ilerlemesi ile birlikte konuşma ve yutma problemleri gelişebilir. Konuşma terapisi ve yutma terapisi, bu tıp sıkıntıları yönetmeye yardımcı olabilir ve irtibat hünerlerini ve beslenme fonksiyonlarını geliştirebilir.
Rehabilitasyon ve takviye hizmetleri: Parkinson hastaları ve aileleri için eğitim ve takviye hizmetleri mevcuttur. Bunlar, hastalığın idaresi, ilaçların kullanımı, günlük ömür hünerleri ve ruh sıhhati üzere mevzularda rehberlik ve dayanak sağlarlar.