T24 Haber Merkezi
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının başında darbecilerin yazdırdığı bir anayasayla devam etmemeliyiz. Yalnızca darbeciler tarafından yazılmış olması bile değişmesi için kâfi bir sebeptir. İnşallah 28. periyot parlamentosunda bir uzlaşma sağlanır. Kim uzlaşmaya yanaşırsa milletten takdir toplar, kim uzlaşmaz bir tutum içerisine girerse onlar da milletten birinci seçimde yanıtlarını alır” dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ‘Türkiye Buluşmaları’ kapsamında Erzurum’a geldi. Birinci olarak Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi‘yi makamında ziyaret eden Tunç, akabinde açıklama yaptı. Program esnaf ziyareti ve milletvekillerinin ilçe ziyaretleri ile devam ediyor.
“Dünya önderimizle gurur duyuyoruz”
Bakan Tunç, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Erzurum, doğunun başkan kenti, buranın başşehri. Manevi kıymeti yüksek, tarihi bir kent, kültür kenti. Erzurum en son seçimlerde Cumhurbaşkanımıza yüzde 74 oranında çok önemli bir dayanak verdi. Dayanağını hiç eksiltmeden bu dayanağını sürdürüyor. Erzurum daima ulusal iradenin yanında olmaya devam etti. Her düştüğümüzde Erzurum’dan büyük takviye gördük. Sizlere teşekkür borçluyuz. Cumhurbaşkanımızın BM Genel Heyeti’nde yaptığı konuşmayı dinlediniz. Dünyaya seslenerek insan haklarının nasıl savunulduğunu bütün dünya başkanlarına gösterdi. Mazlumun hakkının, çocuk ve bayan haklarının nasıl korunması gerektiği konusunda büyük bir ileti verdi. Dünya başkanımızla gurur duyuyoruz. 7 Ekim’den bu yana Filistin’de işlenen insanlık kabahatini ve işleyenlerin insanlık huzurunda cezalandırılması gerektiğini ve orada akan kanın durdurulması gerektiğini bütün Dünya’ya haykırdı. BM’nin artık bir revizyona tabi tutulması lazım. Maalesef insanlığın karşılaştığı problemlere deva olamıyorlar. ‘Burada adaletsiz bir yapı var, bunun değişmesi lazım’ derken birileri ‘bu mümkün mü ki’, ‘sizden öbür kim söylüyor ki’ diyerek eleştirdi. Bugün geldiğimiz noktada birçok dünya önderinin tıpkı noktaya geldiğini söyleyebiliriz.
“AKP masa başında siyasi mühendislik
ile kurulmuş bir parti değil”
22 yıldan bu yana iktidardayız. AKP masa başında siyasi mühendislik sonucu kurulmuş bir parti değildir. 22 yıldan bu yana da ülkemizin 81 vilayetinin her bir köşesine eserler götürdük. Bu süreçte Türkiye’nin demokratik kalkınmasını da sağladık. Demokrasi ile kalkınmanın birlikte ilerlemesi gerektiğini biliyoruz. Adalet ve kalkınmanın birbirinden ayrılamayacağını biliyoruz. Her şeyde adalet… Yalnızca yargısal faaliyet değil. Eğitimde adalet, sıhhatte adalet, gelir dağılımında adalet, vergide adalet… Hasebiyle adalet bizim şiarımız. Bu nedenle de girdiğimiz her seçimde milletimizin takviyesini almayı başardık. 2002’de iktidara geldiğimizde memleketin içinde bulunduğu durumu hatırlıyor musunuz; çift haneli enflasyon, artık de o denli lakin tekrar indireceğiz. Bu enflasyonun çift hanelere çıkmasının şu anda sebeplerini milletimiz çok âlâ biliyor. Kuzeyimizde Rusya-Ukrayna savaşı iktisatta en çok bizi etkiledi. Güneyimizde bir terör devletinin kurulmaya çalışılması elbette iktisadımızı etkiledi. 6 Şubat’ta meydana gelen ağır zelzele bir de öncesinde pandemi süreci bütün dünya ekonomilerini etkiledi. Enflasyonu nasıl o vakitler düşürdüysek yeniden düşüreceğiz.
“Bakanları, başbakanları asan yargıyı özleyenler var”
Bugün yargı birilerinin art bahçesi olmaktan çıktığı için yargıyı eleştirenler var. Yargının içerisinde yanılgılı kararlar olamaz mı, elbette ki olabilir. Lakin onun düzeltilme imkanı zati yargının içinde var. Yanılgılı karar istinafta, temyizde düzeltilebilir lakin bir örneği alarak 25 bin hakim, savcının vazife yaptığı, yılda 12 milyon kararın verildiği yerde bir karar üzerinden yola çıkarak bütün yargıyı töhmet altında bırakan bir hal sergiliyor. Bu rahatsızlıkta bulunanlar 27 Mayıs yargısını özleyenler. Bakanları, başbakanları asan yargıyı özleyenler. 22 yıldır ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ dedik. Vesayetçi anlayıştan büsbütün arınmış, demokratik, sivil, iştirakçi bir toplum mukavelesi niteliğinde herkesin kendisini içinde bulduğu demokratik bir anayasayı yapmak zorundayız. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının başında darbecilerin yazdırdığı bir anayasayla devam etmemeliyiz. Yalnızca darbeciler tarafından yazılmış olması bile değişmesi için kâfi bir sebeptir. İnşallah 28. periyot parlamentosunda bir uzlaşma sağlanır. Kim uzlaşmaya yanaşırsa milletten takdir toplar, kim uzlaşmaz bir hal içerisine girerse onlar da milletten birinci seçimde yanıtlarını alır.” (ANKA)
|
“Mustafa Kemal çağırdı, geldik”; Kayıp bir neslin öyküsü ‘Mübadele
|
